Bir arkadaşının yanına giden Mehmet Oktay Kurt, akşam saatlerinde Karşıyaka Mahallesi’ndeki konutuna dönmek için Gökhan Pusat idaresindeki özel halk otobüsüne bindi. Sürücü Pusat, argümana nazaran Kurt’un koltukta uyuyup kaldığını görünce cep telefonunu aldı. Kurt’un fark etmesi ile ikili ortasında arbede çıktı. Pusat, indirip hengame ettiği Kurt’tan kaçmak için otobüse binip gaza bastı. Bu sırada kolu kapıda sıkışan Kurt, bir mühlet sürüklendi akabinde aracın altında ezilerek hayatını kaybetti. Trafik kazası olarak bedellendirilen olay ile ilgili gözaltına alınan Gökhan Pusat, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
DOSYA AĞIR CEZAYA TAŞINDI
Pusat hakkında 6 yıla kadar mahpus cezası istemiyle Antalya 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde taksirle vefata neden olduğu suçlamasıyla dava açıldı. Otobüsteki kamera imgelerinin izlenmesi ile açığa çıkan olay ile ilgili evrak, 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Gökhan Pusat, ‘suç kanıtlarını gizlemek hedefiyle taammüden öldürmek’ kabahatinden ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus cezası istemiyle yargılanmaya başlandı. Davanın karar duruşmasında ‘Bir hatası gizlemek gayesiyle insan öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpusa mahkum edilen Pusat’ın cezası, hareketin muhtemel kasıtla işlendiği gerekçesiyle ömür uzunluğu mahpusa indirildi. Sanığın cezasını takdir indirimi ile 25 yıla düşüren mahkeme, ‘hırsızlık’ cürmünden da 5 yıl mahpusa hükmetti.
TAZMİNAT DAVASI AÇILDI
Bu sırada Mehmet Okan Kurt’un eşi Filiz Kurt 2016 yılında halk otobüsü sahibi Hatice K.’ye kan bedeli için maddi tazminat davası açtı. 2019 yılı Kasım ayında Hatice K.’nin, Kurt’a 1 milyon 800 bin TL ödemesine karar verildi. Hatice K. ve avukatları, karara itiraz edip, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’ne gitti. Evrakın 3 yıldır mahkemede olduğunu, bu nedenle mağdur olduğunu söz eden Filiz Kurt, adalet istediğini söyledi.
.
‘ADALETE İNANCIM SARSILDI’
Antalya Adliyesi önünde bugün basın açıklaması yapan Filiz Kurt, “Eşimi evvel trafik kazası sandığımız, daha sonra cinayet olduğunu öğrendiğimiz bir olayda kaybettim. Ceza davası lehime sonuçlanmış olsa bile sigorta şirketine açtığım ve kazandığım, fakat karşı tarafın temyize götürdüğü dava yıllardır Antalya Bölge Adliyesi Mahkemesi’nde beklemekte olduğu için hukuk uğraşım hala sürmektedir. Bu yüzden geç gelen bir adaletin, adalet olduğuna dair inancım sarsılmıştır” dedi.
.
‘DAYANACAK GÜCÜMÜZ KALMADI’
2 çocuk annesi ve epilepsi hastası olduğunu belirten Kurt, “Eşimin vefatına sebep olan aracın ruhsat sahibi Hatice K. aleyhine açtığım dava lehime sonuçlanmış olsa bile icra takibim sonuçsuz kalmış, mahkeme kararı Hatice K. tarafından hiçe sayılmaya devam edilmektedir. İki çocuğumla verdiğim geçim çabası sıhhat sebeplerimden ötürü tam bir çıkmaza girdi. Dayanacak güzümüzün kalmadığı şu günlerde adaletin yerini tam olarak bulması gerekir. Zira geç gelen adalet, adalet değildir” diye konuştu. (DHA)