1 yılda akaryakıta gelen artırım yüzde 240, motorine gelen artırım ise yüzde 286’ya ulaştı. Köprü-otoyol geçiş fiyatları ile özelleştirilmiş otogarlardaki fahiş çıkış fiyatları, işçi maliyeti ve vergiler de eklenince otobüs işletmelerinin gelirleri, masraflarını karşılayamaz hale geldi. Yakıta senede en az 100 sefer gelen artırımlara rağmen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan senede yalnızca 3 sefer yeni fiyat tarifesi alabilen otobüs firmaları kontak kapatmadan evvel son çıkış yolu arayışında.
Sözcü’den Deniz Bilici Göçmen’in haberine nazaran; Türkiye’nin yedi bölgesinden karayolu yolcu nakliyatı yapan, milyarlarca liralık yatırımı ile yüz binlerce bireye istihdam sağlayan 88 firmanın üyesi olduğu Otobüs İşletme Sahipleri Derneği’nden (OİSD) yapılan açıklamada, ekonomik istikrarsızlığın tahammül sonlarının ötesine geçtiği belirtildi.
YETERSİZ KALDI
Otobüs fiyatlarının artışı sebebiyle araçların yenilenemediğine dikkat çekilen açıklamada, “Bu da beraberinde tamir-bakım masraflarıyla birlikte yüksek yakıt sarfiyatına, ayrıyeten üstesinden gelinemeyecek oranlardaki KDV ödemelerine sebebiyet vermektedir” denildi.
Ekonomik meşakkatleri aşabilmek için şirketlerin kendi bünyelerinde aldıkları tedbirlerin de artık kâfi olmadığı vurgulanan açıklamada “Sefer kısma, filo küçültme, işçi azaltma, sarfiyat kısma üzere tedbirler de artık yarar sağlamamaktadır” sözleri kullanıldı.
Firmaların talepleri şu biçimde oldu:
1-Ücret tarifelerinde tavan fiyat uygulaması kaldırılmalı.
2-Bilet satışlarından elde edilen KDV’nin oranı yüzde 8’e çekilmeli.
3-Akaryakıtta uygulanan ÖTV’de muafiyet sağlanmalı.
4-Sigorta primlerinde en az yüzde 50 indirim yapılmalı.
OİSD Lideri Ayhan Kara, bilet satışının yakıt masrafını bile karşılamadığını belirterek, ayakta kalmalarının tek yolunun taleplerinin karşılanmasıyla mümkün olacağını belirtti. Kara, “Kaynak üretmeye çalışıyoruz lakin bugünden itibaren bunu yapmamız mümkün değil. En az 150 milyon yolcu kapasitemiz var. Yüz binlerce kişi bu bölümden ekmek yiyor; otogarlar, yan sanayi; boyacısından muavinine kadar. Dal çökerse enkazın altında çok şey kalır. Bu bir tehdit değil durum tespiti. Varlığımızı sürdürmek istiyoruz” dedi.